Güçlü bir bağışıklık sitemine sahip olan kişilerde, vücuttaki romatoid etken ortaya çıkmaz. Çünkü bu kişilerde vücut direnci güçlüdür, bağışıklık sistemi gerektiği gibi çalışır, beslenme düzenlidir, katkı maddesi içeren besinler tüketilmez, kanserojen maddelere maruz kalınmaz, stresten uzak kaldıkları içinde artrit romatoid oluşmaz. Vücudunu koruyan, immün sistemini sağlıklı tutan kişiler romatizma olmaz. Yani vücutlarında bu etkenin bulunmasına rağmen, hastalık olarak ortaya çıkmaz. Ancak her zaman için fırsat kollar. Yaşam tarzında bozukluk olduğunda, hiç zaman kaybetmeden romatizma etkileri ortaya çıkar.

Bu hastalığın aktif olan ve inaktif olan iki farklı dönemi olur. Aktif dönemde hareketlilik, inaktif dönemde ise hareketlilik durur. Aktif dönemde vücuttaki ısı yükselir. Bu nedenle eklemlerde şişkinlik, ödem meydana gelir. Bu şişlikler bir süre sonra geçer ve aktif dönem sona erer. İnaktif dönemde ise etkiler vücutta hasara neden olur, aynı zamanda şekil bozuklukları ortaya çıkar. Özellikle el bileklerinde, parmaklarda büyüme iliği deformitesi oluşur, kuğu boyun deformitesi, el bileğinde çarpıklık, dizlerde kalıcı olarak şişlikler, kalıp şeklinde kireçlenme, dizin açılmaması ya da tam kapanmaması gibi şekil bozuklukları meydana gelir.

Bu hastalığın ortaya çıkış sebepleri hakkında net veriler bulunmamaktadır. Ancak genetik etkenlerin artrit romatoid oluşumunda etkili olduğu düşünülür. Buna rağmen genetik yatkınlığın tek başına hastalığın ortaya çıkmasında yeterli olmadığı bilinmektedir. Genetik yatkınlığı çevresel etkenlerin desteklemesi hastalığın ortaya çıkışına zemin hazırlar. Bazı ilaçların kullanılması, stresli yaşam, ultraviyole güneş ışınları, iş temposunun yoğun olması gibi etkenler kişiyi etkileyebilir.

Hastalarda görülen ilk belirtilerin arasında iştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı yer alır. Bazı dönemlerde sabah uyuşukluğu, ayak bileği ve dizin arasındaki bölgede sızlama olabilir. Mide şişkinliği, bağırsaklarda gaz sorunu, sırtta ağırlık gibi etkiler olur. Hastalar sabah uyanmakta zorlanır, kendilerini dinlenmemiş hissederler. Uzun yıllar devam eden kronik yorgunluk belirtileri yaşanabilir. Hastalarda çoğu zaman tek taraftaki dizde, omuzda şişme, hareket azlığı ve ağrı oluşur. Bunlar giderek kalıcı şekil bozukluğu yapar. Hastalarda görülen bu belirtiler artrit romatoid hastalığından önce, aynı zamanda ilerleme döneminde etkili olur.

Hastalığın etkeni herkesin vücudunda bulunur. Bu yüzden hastalığa yakalanıp, tedavi olmak yerine bu hastalığa hiç yakalanmamaya çalışmak en doğrusudur. Bu nedenle vücut direnci güçlü olmalı, bağışıklık sistemi düzenli çalışmalıdır. Bu dengenin mutlaka korunması gerekir. Doğal ve ekolojik yiyecekler tüketilmeli, yemekler aceleyle yenmemelidir. Atıştırmalık yiyeceklerden uzak kalınmalıdır. Yüksek topuklu ayakkabılar giyerek, ayaklar zorlanmamalıdır. Ani hareketler yapmamalı, duruş ve oturuş bozuklukları düzeltilmelidir. Vücudun elektriğini boşaltması için lastik tabanlı ayakkabılar giyilmemelidir. Bu yapılmadığında, vücut durağan stresin etkisine girecektir. Bu etki artrit romatoid hastalığına zemin hazırlar.

Bu hastalığın tedavi edilmesini sağlayan belirli bir yöntem yoktur. Bu nedenle artrit romatoid hastalığından korunmak daha etkilidir. Hastalara uygulana tedavide hedef yakınmaların azaltılması, etkilerin giderilmesidir. Bu yüzden hastalarda belirtiler başladığında anti inflamatuar ilaç tedavisi uygulanır. Bunun yanında romatizmal ilaçlarla tedaviye devam edilir. Hastalar sürekli olarak takip altında tutularak, hastalığın ilerlemesine engel olunmaya çalışılır. Hastaların bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi tedavideki başarıda önemli bir etkendir.

0 Yorum Yapılmış "Artrit Romatoid"
Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin